30 Nisan 2012 Pazartesi
27 Nisan 2012 Cuma
MİM....
KADINLARA SUNULMUŞ TEK GELECEK EVLİLİK MİDİR ?
EVLİLİK BİR MECBURİYETMİDİR ? (MİM)
Sevgili blogger arkadaşım Biricit beni mimlemiş, bu benim ilk mimim, hadi bakalım :)
Ben evli değilim ama öyle evliliğe karşı falanda değilim. Ben mecburiyetlere karşıyım, birşeyi mecbur olduğum için yapmak çocukluğumdan beri sinir eder beni. Genç kızlığımda annem kalk bi çay koy dese sinir olurdum mesela :) içimden geldiği için yapmayı severdim halada öyleyim. Annem ananem istediği için yada akrabalar durmadan her düğünde bayramda kolumu sıkarak sordukları için yada komşular perdenin arkasından bakıp vah vah buda evlenemedi işte dediği için evlenmeye karşıyım arkadaş :) Sırf insanlar mutlu olsun diye ben mutsuz bir evliliğe adım atamam atmıycamda. Ben bir eş değil gerçek bir hayat arkadaşı can yoldaşı sırdaş ve birlikte yaşlanmaktan asla korkmayıp asla pişman olmıycam biriyle evlenicem yada evlenemiycem. Ama nerden bulucan böylesini canım eli yüzü düzgün hali vakti yerinde birini buldummu kaçırma evlen diyenler var duyar gibiyim :) Hayır efendim ben bu riski göze alıyorum bir kız kurusu olarak evde kalmak olsada aradığımı bulmadan içime sinmeden kimseciklerle evlenemem. Belkide şimdi dolu dolu bir yaşantım var bir eşin çocuğun eksikliğini hissetmiyorum belkide sonradan çok pişman olucam bilemem... Ama bana göre hayat geçmişe üzülmekle yada geleceğe ait kaygılar taşımakla tüketilmiycek kadar kısa yaşıycaz ve görücez. Yaradan mutlaka banada bişeyler yazdı çizdi belki saati var günü var yeri var belkide hiç bişey yazmadı hepsine şükrediyorum. Ve şunu söylüyorum kızlar bütün dillerdeki en hüzünlü kelime "Keşke" imiş. Hayatınızda hiç keşke leriniz olmasın umarım hepimiz (bekar olanlar için söylüyorum) gönlümüze göre bir hayat arkadaşı buluruz....
Not: Bu arada Roma da aşk çeşmesine attığım bir avuç bozuk paradan biri belki yerini bulur :)
Ne dersiniz ?
EVLİLİK BİR MECBURİYETMİDİR ? (MİM)
Sevgili blogger arkadaşım Biricit beni mimlemiş, bu benim ilk mimim, hadi bakalım :)
Ben evli değilim ama öyle evliliğe karşı falanda değilim. Ben mecburiyetlere karşıyım, birşeyi mecbur olduğum için yapmak çocukluğumdan beri sinir eder beni. Genç kızlığımda annem kalk bi çay koy dese sinir olurdum mesela :) içimden geldiği için yapmayı severdim halada öyleyim. Annem ananem istediği için yada akrabalar durmadan her düğünde bayramda kolumu sıkarak sordukları için yada komşular perdenin arkasından bakıp vah vah buda evlenemedi işte dediği için evlenmeye karşıyım arkadaş :) Sırf insanlar mutlu olsun diye ben mutsuz bir evliliğe adım atamam atmıycamda. Ben bir eş değil gerçek bir hayat arkadaşı can yoldaşı sırdaş ve birlikte yaşlanmaktan asla korkmayıp asla pişman olmıycam biriyle evlenicem yada evlenemiycem. Ama nerden bulucan böylesini canım eli yüzü düzgün hali vakti yerinde birini buldummu kaçırma evlen diyenler var duyar gibiyim :) Hayır efendim ben bu riski göze alıyorum bir kız kurusu olarak evde kalmak olsada aradığımı bulmadan içime sinmeden kimseciklerle evlenemem. Belkide şimdi dolu dolu bir yaşantım var bir eşin çocuğun eksikliğini hissetmiyorum belkide sonradan çok pişman olucam bilemem... Ama bana göre hayat geçmişe üzülmekle yada geleceğe ait kaygılar taşımakla tüketilmiycek kadar kısa yaşıycaz ve görücez. Yaradan mutlaka banada bişeyler yazdı çizdi belki saati var günü var yeri var belkide hiç bişey yazmadı hepsine şükrediyorum. Ve şunu söylüyorum kızlar bütün dillerdeki en hüzünlü kelime "Keşke" imiş. Hayatınızda hiç keşke leriniz olmasın umarım hepimiz (bekar olanlar için söylüyorum) gönlümüze göre bir hayat arkadaşı buluruz....
Not: Bu arada Roma da aşk çeşmesine attığım bir avuç bozuk paradan biri belki yerini bulur :)
Ne dersiniz ?
26 Nisan 2012 Perşembe
Ne İzledim ?
D&R bülteninde görüp aldığım bu filmi geçtiğimiz haftasonu izleme fırsatı buldum. Filmin türünün fantastik macera olduğu yazıyordu açıkcası bende bunun için aldım. Ya beklentim çok yüksekti yada bu film fantastik filmler kulvarının biraz dışında kalmıştı ki çok beğendiğimi söyliyemiycem. Daha çok televizyon filmi kıvamında bir filmdi bence. Hani seyredilecek bir film ama öyle tekrar tekrar izlenecek bir film değil.
Filmin konusu kısaca şöyle : Babası saat tamircisi olan Hugo Cabret adlı bir çocuk babasının ölümünün ardından amcasıyla yaşamaya başlar. Amcası paris tren istasyonundaki saatlerden sorumludur. Kısa bir süre sonra amcasıda ortadan kaybolunca Hugo tek başına kalır ve saatlerle o ilgilenmeye başlar. Bu arada da Hugo başka bir şeyin peşindedir...
24 Nisan 2012 Salı
Anadolu Kavağı...
Pazar günü uzun ve zor bir yolculuktan sonra Anadolu Kavağı'na vardık. Güzel bir yemekten sonra ara sokaklarda dolandık fotoğraflar çektik. İstanbulun stresli ve zor yaşamında huzur dolu miss kokulu bir vaha gibi geldi bize kavak..
20 Nisan 2012 Cuma
Miss Marple..
Agatha Christie romanlarını ve televizyon filmi uyarlamalarını çok severim. Bi ara digitürk te Hallmark Channel diye bir kanal vardı bu kanalda sürekli Agatha'nın film uyarlamaları gösterilirdi. Ben keyifle tekrarlarını bile izlerdim. En sevdiğim Agatha karakteri ise Miss Marple'dır. Bu tontiş sevimli kurnaz tini mini ninenin zekası gözden kaçırılanları yakalaması çok hoşuma gider. Birde bu filmler 1900 lü yılların ilk yarısında geçtiği için kadınların kıyafetleri, dantel kısa eldivenleri, kırmızı rujları ve kısa saplı kola takılan çantaları beni benden alır :)
Tabi o ingiliz çay saatleri ki her filmde görmemiz mümkündür. Son olarak ne diyoruz Agatha candır...:) mutlu hafta sonları..
Tabi o ingiliz çay saatleri ki her filmde görmemiz mümkündür. Son olarak ne diyoruz Agatha candır...:) mutlu hafta sonları..
19 Nisan 2012 Perşembe
Tatlımm ...
17 Nisan 2012 Salı
Aliminyum içermeyen deodorantlar
Televizyonda bi haberde koltuk altı deodorantların çoğunda aliminyum olduğunu ve bu maddeninde kadınlarda göğüs kanserini tetiklediğini duydum. Hemen kendi kullandığım nivea roll on deodorantın içeriğine baktım onunda içinde aliminyum varmış derhal çöpe atıp yeni roll on arayışına girdim. Nette bi süre araştırma yaptıktan sonra aşağıdaki sırayla yeni roll-on lar denemeye başladım. Tabi bunlar içinde aliminyum ve tuzlarını içermeyen deodorantlar.
İlk önce Avene markasından bu roll-on deodorantı aldım. Kokusunu hiç beğenmedim ilaç gibi bi kokusu var çünki. Bi temizlik bi ferahlık kokusu vermiyorda böyle bayık ilaç kokusu gibi bir koku veriyor, sevmedim. Terlemeyi önlemedi ter kokusunu hiç önlemedi, üstelik 27-tl gibi yanlış hatırlamıyosam bi fiyatı vardı. Ben sevmedim memnunda kalmadım açıkçası..
16 Nisan 2012 Pazartesi
Bershka'dan ne buldum ?
Bir önceki yazımda London Tshirt hevesimden bahsetmiştim, pazardan aldığım tshirt ten sonra bakın ne buldum Bershka da ? London Tshirtttt , Allahtan başka bişi isteseymişim keşke :))
13 Nisan 2012 Cuma
Tshirt...
Ne zamandır bir London Tshirt istiyordum. Londraya gitmek henüz kısmet olmadı ama giden arkadaşlarımdan istiyim diyordum (hani yurtdışına çıkan ne istiyosun diye sorar ya ) :)) Sonra bu tshirt ü buldum, pazarda hemde 5 liraya . Pek kaliteli bişey değil ama olsun evde giyer hevesimi alırım :)) Şehir temalı tshirtleri seviyorum...
12 Nisan 2012 Perşembe
11 Nisan 2012 Çarşamba
Şaka..:))
çok
iyi giyimli bir bey çok uluslu bir firmada iş görüşmesinde.
işe başvuran =ib
insan kaynakları müdürü = ik
ib - ben ayda 10 000 dolar maaş isterim
ik - biz çalışanlarımıza zaten en az 15 000 dolar veriyoruz
ib - şirket aracı olarak bmw istiyorum
ik - biz çalışanlarımıza cherokee jeep veriyoruz
ib - saat 10 da gelirim 15 te cıkarım
ik - bizim çalışanlarımız ewden çalışır
ib - yılda 1 ay tatil isterim
ik - biz çalışanlarımıza 2 ay veriyoruz
ib - antalya da tatilimi geçirebileceğim bir yazlık
ik - biz çalışanlarımızı havai ye gönderiyoruz
ib - ŞAKA YAPIYORSUNUZ
ik -AMA ÖNCE SİZ BAŞLATTINIZ !!!!
işe başvuran =ib
insan kaynakları müdürü = ik
ib - ben ayda 10 000 dolar maaş isterim
ik - biz çalışanlarımıza zaten en az 15 000 dolar veriyoruz
ib - şirket aracı olarak bmw istiyorum
ik - biz çalışanlarımıza cherokee jeep veriyoruz
ib - saat 10 da gelirim 15 te cıkarım
ik - bizim çalışanlarımız ewden çalışır
ib - yılda 1 ay tatil isterim
ik - biz çalışanlarımıza 2 ay veriyoruz
ib - antalya da tatilimi geçirebileceğim bir yazlık
ik - biz çalışanlarımızı havai ye gönderiyoruz
ib - ŞAKA YAPIYORSUNUZ
ik -AMA ÖNCE SİZ BAŞLATTINIZ !!!!
10 Nisan 2012 Salı
The Balm Alışverişim ...
The Balm ürünlerini sevgili bloggerlardan uzun zamandır duyuyordum ve denemek istiyordum. Gratiste indirimde olduğunda bu iki ürünü alma fırsatım oldu.
Ruj tam benim rengim diyebilirim. Zaten ruj olarak çok geniş bir renk skalası yoktu bu markanın. Belli başlı beş altı renk gösterebildi satış yapan bayan. Bende açık tenli olduğumdan ve genelde bana yakıştığını düşündüğümden nar çiçeği pembe karışımı bu rengi aldım. Fiyatı 22-tl ye falan gelmişti indirimde.
Hot Mama allığı bir blogda Nars'ın çok satılan bir allığına benzetmişlerdi. Bende rengini beğendim şeftali tonlarında tam yazlık bir allık.
9 Nisan 2012 Pazartesi
6 Nisan 2012 Cuma
Birçoğumuz plastik tarak veya saç fırçası kullanıyoruz. Ama saçlarımızdaki dökülme kopma kırılma ve elektriklenmenin sebeplerinden biriymiş plastik tarak yada fırça kullanmak. Ahşap tarak fırça çok daha sağlıklı ve yararlıymış saç güzelliğimiz için. Ben kısa zamanda bir ahşap tarak edinmeyi düşünüyorum. Sizlerlede paylaşmak istedim bu küçük güzellik önerisini :) Mutlu hafta sonları..
4 Nisan 2012 Çarşamba
Şirinler hemde çookk :)
Bu şirinler koleksiyonunu tamamlamak için bi süredir kinder surprise yumurta yiyorum. İçim dışım yumurta oldu ama hala şirin babayla şirinem eksik :) bakalım daha ne kadar yumurta yemem gerekecek :))
3 Nisan 2012 Salı
Huzur..
Bu dünyada içimi aydınlatan ruhumu dinlendiren yaşadığımı
hissettiren en özel duygu “HUZUR” Daha önceleri farkına varamasamda, otuz
dönemecinden sonra anladımki içinde huzur barındırmayan hiçbir şey insanı mutlu
edemez. Huzuru bazen gördüğüm sıcacık bir sokak resminde bazen küçük bir
çikolata paketinde, sıcacık bir kahvenin ilk yudumunda bazende masmavi
gökyüzüne yüzümü çevirip gözlerimi kapatıp herşeye rağmen yaşamak güzel
dediğimde buluyorum..Hayatınızda huzur ve umut eksik olmasın..
2 Nisan 2012 Pazartesi
El Kremlerim...
Ellerim çok kuru bir yapıya sahip sürekli nemlendirmem gerekiyor. Hele ki kışın her yıkamadan sonra mutlaka nemlendirici sürüyorum. Hal böyle oluncada heryerden krem çıkıyor :) Çantadan, cepten, ofisten, evden..
Bunlarda kremlerimin top 6 sı şimdilik tabi, her an top 7 - 8 - 9 olabilirler :)) Şu en baştaki boynu bükük küheylan gibi duran krem, yoğun yapısından dolayı adam gibi elime akmayınca küçük bi operasyon geçirdi :))
Bunlarda kremlerimin top 6 sı şimdilik tabi, her an top 7 - 8 - 9 olabilirler :)) Şu en baştaki boynu bükük küheylan gibi duran krem, yoğun yapısından dolayı adam gibi elime akmayınca küçük bi operasyon geçirdi :))
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
PERA PALAS'TA ÇAY SAATİ ...
Merhabaaaa uzun bir aradan sonra blog okuyan canım insanlar :) Geçtiğimiz haftasonu çok özel bir gün geçirdim tarihi Pera Palas Oteld...
-
Birinci dereceden arkadaş ve akrabaların yurt dışına gitmesi her zaman iyidir, faydalıdır :) Komşuda pişer, muhakkak sizede düşer :) Kızk...
-
Bir süredir youtube da ve bloglarda sıkça ismini duyuyorum Uzak Işıklar'ın. Geçtiğimiz hafta bir işim için anadolu yakasındaydım, ve ...
-
Şu yukarıda görmüş olduğunuz büyük kutu benim oje kutum. Kapağı kapanamayacak kadarda dolu :) O yüzden bir kısım ojelerimde şifonyerimin...